Skip to main content

Binlerce yıldır insanlığın gıda saklama ve lezzet artırma tekniklerinden biri olan fermantasyon, hem Uzak Doğu’da hem de Anadolu’da köklü bir geleneğe sahiptir. Farklı coğrafyalarda gelişmiş gibi görünse de, bu iki kültür arasında şaşırtıcı derecede ortak noktalar bulunur.

 

Toprağın ve Zamanın Hediyesi

Fermantasyon, aslında doğanın sunduğu bir armağandır. Uzak Doğu’da soya fasulyesinden yapılan miso, kimchi gibi sebze karışımları, pirinçten üretilen sirkeler ve çeşitli soslar bu geleneğin önemli parçalarıdır. Anadolu’da ise lahana, salatalık, biber gibi sebzelerden hazırlanan geleneksel turşular, yoğurt ve tarhana gibi ürünler öne çıkar. Her iki kültürde de fermantasyon süreci; malzemelerin özenle hazırlanması, belirli koşullarda bekletilmesi ve zamanla dönüşmesiyle gerçekleşir. Bu dönüşüm, hem lezzet katmanları yaratır hem de ürünlerin raf ömrünü uzatır.

 

Sofraların Vazgeçilmezleri

Uzak Doğu mutfağında fermente ürünler genellikle ana yemeklerin yanında sunulur. Kore mutfağında kimchi, neredeyse her öğünün ayrılmaz bir parçasıdır. Japon sofralarında miso çorbası ya da fermente soya sosları eksik olmaz. Anadolu’da ise turşular, özellikle kış sofralarının en renkli eşlikçilerindendir. Üstelik yalnızca yemeklerin yanında değil, çorbalarda, pilavlarda veya hamur işlerinde de sıkça yer bulur.

 

Toplumsal Ritüellerin Parçası

Her iki kültürde de fermente gıdalar yalnızca bir lezzet değil, aynı zamanda bir ritüeldir. Uzak Doğu’da aileler, özellikle sonbaharda kış hazırlıkları için topluca kimchi yapar. Anadolu’da ise köylerde ya da büyük ailelerde turşu kurma geleneği nesilden nesile aktarılır. Bu hazırlıklar, sadece gıda üretimi değil, aynı zamanda bir araya gelmenin ve birlikte üretmenin kültürel değerini de yansıtır.

 

Mevsimlerle Bütünleşen Tatlar

Hem Anadolu’da hem de Uzak Doğu’da mevsimlere göre değişen ürünler, fermente gıdaların çeşitliliğini artırır. Yazın taze sebzelerle hazırlanan ürünler, kışın sofralara keyifle taşınır. Üstelik her bölgenin kendine özgü tarifleri ve yöntemleri, bu geleneği daha da zenginleştirir.

Fermantasyon, dünyanın farklı köşelerinde farklı malzemelerle uygulanmış olsa da özünde aynı hikâyeyi anlatır: Doğaya saygı, zamanın gücüne inanma ve sofralarda paylaşmanın keyfi. Uzak Doğu’dan Anadolu’ya uzanan bu kültürel paralellikler, yemek kültürünün aslında nasıl evrensel bir dil olduğunu bir kez daha gösteriyor.